İçeriğe geç

TCK 163 madde nedir ?

TCK 163 madde nedir? “Karşılıksız yararlanma”yla yoksulluğu kriminalize etmenin kolay yolu mu?

Samimi olalım: TCK 163 çoğu zaman teknik bir madde gibi sunuluyor; oysa pratikte turnikeden atlayan genci de, sayaçla oynayan apartman yöneticisini de aynı kefeye koyabilen bir ceza siyaseti aracına dönüşebiliyor. “Hizmetten bedelsiz yararlanma”yı cezalandırmak elbette meşru bir amaç olabilir; fakat bu maddenin yazımı ve uygulanışı, adalet ile arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor.

Özet: TCK 163; (1) otomat hizmetlerinden ödeme yapmadan yararlanmayı, (2) telefon hatları ve şifreli/şifresiz yayınlardan izinsiz yararlanmayı, (3) abonelik esaslı elektrik, su, doğal gazın rıza olmadan ve tüketimi gizleyecek şekilde kullanılmasını suç sayar. Üç fıkranın metni ve 2012’de eklenen üçüncü fıkra resmi kaynak ve hukuk metinlerinde açıktır. Tartışma; maddenin hırsızlık/dolandırıcılık sınırlarıyla ilişkisi, “yoksulluğun cezalandırılması” riski ve uygulamadaki keyfîlik üzerinedir. ([Avukat Baran Doğan][1])

Madde tam olarak ne diyor?

  • Fıkra 1: Otomatlar aracılığıyla sunulan ve ücreti ödendiğinde yararlanılabilen bir hizmetten ödemeden yararlanmak; 2 aydan 6 aya kadar hapis veya adlî para cezası. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
  • Fıkra 2: Telefon hatları, frekanslar veya elektromanyetik dalgalarla yapılan şifreli/şifresiz yayınlardan rıza olmadan yararlanmak; 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezası. (Şifreli TV yayınını kırmak, başkasının hattını izinsiz kullanmak vb.) :contentReference[oaicite:2]{index=2}
  • Fıkra 3 (2012 eklemesi): Abonelik esaslı elektrik, su, doğal gazı rızasız ve tüketimi ölçmeyi engelleyecek şekilde kullanmak; 1–3 yıl hapis. (6352 sayılı Kanun’la eklendi.) :contentReference[oaicite:3]{index=3}

Not: Yargıtay uygulamasında, örneğin sayaca müdahale edilse bile tüketim miktarı ölçülebiliyorsa veya koşullar oluşmuyorsa, 163 kapsamının dışına düşebilen durumlar var; bu, maddenin teknik unsurlarının ne kadar belirleyici olduğunu gösteriyor. :contentReference[oaicite:4]{index=4}

Güçlü yan: Hırsızlık/dolandırıcılıkla karıştırılan gri alanı tanımlaması

163, ortada “taşınabilir bir mal” bulunmadığı ve bir “kişiyi aldatma” (hile) unsuru gerçekleşmediği hâllerde hırsızlık (TCK 141 vd.) ve dolandırıcılıktan (TCK 157 vd.) ayrışan bir tipiklik sunar. Bu ayrım, özellikle otomat sistemleri ve yayın/iletim hizmetlerinde kanunilik ilkesini güçlendirir. Akademik ve uygulamaya dönük metinlerde bu sınır çizgisi açıkça tartışılmıştır. :contentReference[oaicite:5]{index=5}

Zayıf yanlar ve tartışmalı noktalar

1) “Yararlanma”nın cezalandırılması: Yoksulluğu cezaya tahvil eden bir pratik mi?

Toplu taşımada biletsiz geçiş, kablosuz ağın izinsiz kullanımı, düşük gelirli hanelerde sayaç müdahalesi… Bu örnekler, 163’ün refah eksenli politika yerine ceza eksenli tepki verdiği izlenimini doğuruyor. Üstelik madde şikâyete bağlı değil; genellikle re’sen soruşturma yürütülür. Bu da aynı fiilin bir semtte “uyarı” ile geçiştirilip, başka bir semtte mahkûmiyete dönüşmesine açık bir iklim yaratır. :contentReference[oaicite:6]{index=6}

2) Teknik unsurlar ve keyfîlik riski

Üçüncü fıkradaki “tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde” ibaresi, bilirkişi raporlarına aşırı bağımlı bir uygulama üretiyor. Aynı dosyada bir uzman “ölçüm engellenmiş” derken diğeri “değil” diyebiliyor; sonuç ceza veya beraat gibi keskin farklara yol açabiliyor. Yargıtay’ın, ölçümü gerçekten engelleyen müdahaleler olmadıkça 163/3’ün unsurlarının oluşmayabileceğine ilişkin içtihat vurgusu, metnin belirsizliğini zımnen itiraf ediyor. :contentReference[oaicite:7]{index=7}

3) Dijital çağın bulanık alanları

Fıkra 2’deki “şifreli/şifresiz yayınlardan izinsiz yararlanma” ifadesi kabaca uydu şifre kırmadan IPTV korsanlığına kadar geniş bir alanı kapsıyor. Peki paylaşılan şifreler? Apartman ortak interneti? Maddede açık sınır çizilmediğinde, uygulamada orantısız cezalar doğabiliyor. :contentReference[oaicite:8]{index=8}

4) 2012 eklemesi: Enerji “hırsızlığı”nın doğru adresi mi?

Elektrik/su/doğalgaz fiilleri 2012’de 163’e taşındı. Bu hamle, hem hizmet sağlayıcıların menfaatini korumayı hedefledi, hem de önceki “hırsızlık” nitelendirmeleriyle yaşanan kanunilik/kıyas tartışmalarını bitirmeyi amaçladı. Ne var ki ceza alt sınırını yüksek tutup zararın giderilmesi gibi onarıcı mekanizmaları geri planda bırakmak, kamu menfaatini korurken sosyal adaleti ıskalıyor. :contentReference[oaicite:9]{index=9}

Provokatif bir parantez: “Eski 163” hayaleti

Kamuoyunda “eski 163” diye bilinen, 765 sayılı TCK’daki (irticaya ve dinin siyasete alet edilmesine ilişkin) 163. madde 1991’de kaldırıldı. Bugün yürürlükteki 5237 sayılı TCK’daki 163 ise bambaşka: karşılıksız yararlanma. Bu isim benzerliği bile ceza hukukunda sembollerin nasıl siyasî yük taşıyabildiğini gösteriyor. :contentReference[oaicite:10]{index=10}

TCK 163: Nerede durmalı?

  • Netlik: “Yararlanma”nın sınırı ve “tüketimi ölçmeyi engelleme” kriteri, teknik raporlara mahkûm olmayacak kadar berraklaştırılmalı. :contentReference[oaicite:11]{index=11}
  • Orantılılık: Düşük meblağlı, sosyal nedenli fiillerde onarıcı adalet ve zarar giderimi öncelenmeli; hapis, son çare olmalı. (Doktrin, 163–157/159 ayrımında bu hassasiyeti yıllardır tartışıyor.) :contentReference[oaicite:12]{index=12}
  • Eşitlik: Re’sen soruşturma pratiği, farklı sosyoekonomik mahallelerde farklı sonuçlar üretmemeli; ölçütler yeknesak uygulanmalı. :contentReference[oaicite:13]{index=13}

Tartışmayı ateşleyecek sorular

  • Turnikeden atlayanla sayaç sahteciliği yapanı aynı maddeyle cezalandırmak adalet duygusunu nasıl etkiliyor?
  • Şifreli yayın korsanlığıyla komşunun wi-fi’sini “bir akşamlık” kullanmak aynı tehlikelilik değerine mi sahip?
  • Enerji dağıtım şirketlerinin tahsilat sorunları ceza hukukuyla mı, yoksa idari/medeni araçlarla mı çözülmeli?
  • “Eski 163”ün siyasî gölgesi, bugünkü 163’ün toplumsal meşruiyet algısını zedeliyor mu?

Son söz: Hukukun hedefi düzen mi, adalet mi?

TCK 163, hizmetlerin gasp edilmesini önleme iddiasıyla yazıldı; ama adalet duygusunu incitmeye başladığı noktada kendi meşruiyetini tüketir. Enerji ve iletim hizmetlerini korumak gerekir; fakat yoksulluk ile arasına kalın bir çizgi çekmeden, ölçüm/teknik şartları netleştirmeden ve onarıcı mekanizmaları güçlendirmeden bu madde, kolay cezalandırmaya hizmet eder. Bugün asıl soru şu: Ceza hukukunu, ödeme güçlüğünün değil, hileli sistem manipülasyonunun üzerine mi yönelteceğiz? Yanıt, hem daha adil hem daha etkili bir uygulamanın kapısını açar. :contentReference[oaicite:14]{index=14}

::contentReference[oaicite:15]{index=15}

[1]: https://barandogan.av.tr/blog/mevzuat/tck-madde-163-karsiliksiz-yararlanma-sucu.html “TCK Madde 163 Karşılıksız Yararlanma Suçu”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort deneme bonusu veren siteler
Sitemap
prop money